60 yıl önceki başlangıçlarından itibaren uydular, yüksek teknolojili hayatımızın vazgeçilmez birer parçası oldular. Ancak güvenilir ve neredeyse gözükmez olduklarından dolayı, varlıklarını rahatlıkla unutabiliyoruz. Bu yazıda da, eğer uydular bir anda kaybolsalardı neler olacağından bahsedeceğiz.
Bütün uyduların - ya da en azından büyük bir kısmının - bir anda işlevlerini kaybetmeleri, ilk anda çok uçuk bir fikir gibi gözükebilir. Ancak bu durumun gerçekleşebileceği üç olası senaryo bulunmakta.
Ghost Fleet: A Novel of the Next World War isimli kitapta da anlatıldığı üzere, uyduların savaştaki ülkeler tarafından bilinçli bir şekilde devre dışı bırakılmaları mümkün olabilir. Bu kitap içerisinde, yazarlar P. W. Singer ve August Cole tarafından, yakın gelecekte yaşanan bir savaş anlatılıyor ve bu savaş sırasında Çin ordusu, anti-uydu uyduları kullanarak, yüksek enerji silahlarını ABD hedeflerine çeviriyor ve karadaki savaş daha başlamadan, düzinelerce uydu işe yaramaz hale geliyor.
Tabii ki düşünülebilecek başka uzay savaşı senaryoları da bulunuyor. George C. Marshall Intitute Başkanı Jeff Kueter, savaşa dahil olan tarafların, yer seviyesinde bulunan istasyonlardan da uydulara fiziksel olarak saldırabileceklerini, com bağlantılarını bozabileceklerini, yüksek irtifa hava takip roketleri kullanabileceklerini veya yüksek irtifa nükleer bombalar patlatabileceklerini belirtiyor.
Ayrıca, 1859'da yaşanan Carrington Olayı'na benzer devasa bir Güneş Fırtınası, içinde bulunduğumuz modern uygarlığı ciddi bir şekilde karıştırmaya yeter. Yeterince güçlü bir fırtına, Dünya üzerindeki tüm güç ağlarının aşırı yüklenmesine sebep olabilir ve yörüngedeki her cihazın yanmasına sebep olabilir.
Universe Today'den Fraser Cain'in söylediğine göre, şu anda Dünya'nın etrafında yörüngede bulunan birkaç yüz adet geosynchronous uydu bulunuyor ve bu uyduların arasında GPS ağları da bulunmakta.
Üçüncü seçenek
Son olarak da Kessler Sendromu'ndan bahsedilebilir. Bu senaryo, 2013 filmi Gravity'de sunulmuştu. Bu filmde, bir Rus füzesi, çalışmayan bir uyduya istem dışı bir şekilde çarparak, sürekli büyüyen ve yörüngede gezen uzay çöpü bulutu oluşmasına sebep olan zincirleme bir tepkime başlatıyordu. Bulutun yoluna çıkan her şey - uydular, uzay istasyonları ve astronotlar - yok oluyordu. Ne yazık ki Kessler Sendromu, gerçekleşme ihtimali oldukça yüksek bir senaryo gibi gözüküyor. Özellikle her geçen gün uzayda daha fazla çöp bıraktığımız düşünülürse, bu olasılığın gerçekleşme ihtimali de giderek artıyor.
Bu korkutucu senaryolar ortaya koyulduğu zaman, bu senaryoların sonunda uygarlığımıza ne olacağını düşünmek de gerekiyor.
market raf sistemleri - market raf ekonomik raf sistemleri - raf sistemleri fiyat - raf sistemi - raf - raf - çelik raf - çelik raf sistemleri - metal raf - metal raf sistemleri - askılık modelleri - askılık fiyatları - metal askılık modelleri - raf sistemleri -raf sistemleri beşiktaş - askılık modelleri - stand modelleri - dosya dolapları - dosya dolapları - klima servisi istanbul - soğutma servisi - klima servisi istanbul - web tasarım istanbul web tasarım beyoğlu - web tasarım eyüp- raf sistemleri alanya - çelik dolaplar - soyunma dolapları - dosya dolapları - arşiv raf sistemleri çelik raf sistemleri - arşiv rafı - mini rack sistem - raf sistemleri - ikinci el klima - web tasarım - web tasarım istanbul klima servisi istanbul - raf sistemleri beylikdüzü - web tasarım şile - raf sistemleri avcılar - raf sistemleri eyüp - şok havuzu - merkezi sistem soğutma - arşiv raf sistemleri - kumaş rafı - seo optimizasyon - web tasarımı - market raf sistemleri - raf sistemleri - klasör rafı - dosya rafı - arşiv raf sistemleri - çelik raf - klasör rafı - arşiv rafı - lastik rafı - kumaş rafı market rafları market rafı - dosya dolabı - compact dolap sistemleri - compact dolap tamiri - kompakt dolap raf sistemleri kıbrıs raf sistemleri avcılar raf sistemleri kasımpaşa raf sistemleri istanbul
Yorum Gönder